SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK PROGRAMI
Son yıllarda iş, ekonomi ve toplum yaşamında önemli ölçüde öne çıkan bir konu olarak sürdürülebilirlik, farklı şekillerde tanımlanmakla birlikte dünyanın geleceğine ilişkin kaygılar üzerine bir tartışma olarak ifade edilebilir. Bu haliyle sürdürülebilirlik başta üretim süreci olmak üzere birçok alandaki insan eylemlerini belirlemekte; günden güne hukuk sistemlerine yansıyarak sağlam temellere oturtulmaya çalışılmaktadır. Öyle ki yakın gelecekte bir mal ya da hizmeti üretmek kadar sürdürülebilirlik ilkelerine uyarak üretmek de önemli hale gelecektir.
Dünyanın dört bir yanında okullar, öğrencilerini yalnızca bir sonraki sınava değil, içinde bulundukları gezegene ve topluma karşı sorumluluğa da hazırlamak üzere bir yapı kurarak ilerliyorlar. Birleşmiş Milletler’ in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SDG’ler), eğitimcilere “Temiz Su ve Hijyenik Ortamın Oluşturulmasından “Sorumlu Tüketime kadar günlük ders planlarına işlenebilecek evrensel bir çerçeve sunarken; UNESCO’nun “Sürdürülebilir Kalkınma için Eğitim” yaklaşımı, gençleri sorgulayan, iş birliğine dayanan ve aktif vatandaşlık bilinciyle donatılan bireyler olarak görür. Pek çok ülkede ise “Yeşil Bayrak” programı, atık yönetiminden enerji tasarrufuna kadar okulun her köşesinde adım adım iyileştirme yapmayı teşvik eder.
Bu uluslararası örnekler bir araya geldiğinde şunu anlıyoruz: sürdürülebilirlik, yalnızca bir ders müfredatı değil, öğrenme yönteminin kendisidir. Proje tabanlı ve hizmet odaklı yaklaşımlar, öğrencileri yaşadıkları dünyaya ve topluma karşı sorumluluk bilinciyle hareket etmeyi öğretirken aynı zamanda bu sorunlara çözüm üretmeye davet eder;
yerel topluluklarla yan yana yürüyen öğrenciler, hem akademik hem de toplumsal bir olgunluk kazanır.
-
Arcen Koleji Sürdürülebilirlik Programı (ASP) işte bu evrensel akımları, kendi deneyim odaklı üç aşamalı yapısıyla harmanlıyor. Arcen Koleji Sürdürülebilirlik Programımızı her sınıf kademesinde tekrar eden, üç aşamalı bir döngü olarak kurguladık—böylece öğrencilerimiz her yıl “fark etme”, “tasarlama” ve “deneyimleme” adımlarını tazeleyerek bir öncekinden daha derin bir kazanım elde ediyor.
Farkındalık Modülü
Her akademik yılın başında, ilkokuldan liseye tüm öğrencilerimiz; ''suyun yolculuğu”, “enerjinin izi”, “atığın dönüşümü”, “toprağın sesi”, “biyoçeşitlilik resitali” vb. temalı konuları hem sınıf içinde hem de saha gezilerinde bizzat yaşarlar. Bir gün bir çiftlikte toprağa dokunur, başka bir gün atölyede atık malzemelerden yeni hikâyeler yaratırlar; sürdürülebilirlik elçileri olarak geri dönerler.
Proje Modülü
Okul yılı ortasında, kazandıkları bu farkındalık zemininde tüm öğrencilerimiz yaş düzeylerine uygun “minik prototipler” tasarlar. İlkokulda basit geri dönüşüm heykelleri, ortaokulda sıfır atık çantalar ve yağmur suyu düzenekleri; lisede ise sürdürülebilir bir sosyal girişim fikri gibi yaklaşımlar. Üstelik her projeyi hem kendi öğretmenlerinin hem de alanının uzmanlarının geribildirimleriyle geliştirirler.
Gerçek Yaşam Modülü
Öğrenileni sahaya taşımak, yaşamak ve paylaşmak. Yerel kurumlarla ve uzmanlarla birlikte çalışan öğrenciler, doğrudan deneyim yaşar ve farkındalık yaratır.
Bir model ile gösterildiğinde ASP aşağıdaki gibi gösterilebilir,
Arcen Koleji Sürdürülebilirlik Programı Modeli ile öğrencilerin geleceğe ilişkin beceri seti oluşmaktadır. Diğer yandan iş ve toplum yaşamına katılım bakımından okul sonrasını beklemek yerine öğretim sürecinde deneyim kazanılması yoluna gidilerek okul ile yaşam arasındaki sözde ayrım ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır.
Böylece ASP, başlangıçta anlattığımız üç aşamalı yapıyı (farkındalık – proje – gerçek hayat) yıl boyunca her kademede yeniden yaşatarak, öğrencilerimizi “dönüşüm mimarı” kimlikleriyle pekiştirilmiş, sürekli gelişen bir öğrenme yolculuğuna davet ediyor.